SANAT DÜNYASININ KURGU YAŞAMI
Ayrıca, toplum mühendisliği boyutuyla da dikkat çeken bu yapı, sanat dünyasının gerçek yaşamında da bir kurgunun hakim olduğunu gösteriyor. Sistem dışına itilmiş sanatçıların itirafları, sektörün içinde dönen oyunları ve manipülasyonları gün yüzüne çıkarıyor. Bu sayede toplum, yıllardır izlediği dizilerin ve sanatçıların arkasındaki gerçeklerin de bir kurgu olduğunu öğrenmiş durumda.
SANAT DÜNYASINDA AYŞE BARIM ETKİSİ
Sistemin “kaptanı” olarak görülen Ayşe Barım, ID İletişim adlı menajerlik ajansının sahibi ve sanat camiasında uzun süredir etkili bir figür. Gezi Olayları’ndan bu yana sanatçıları organize etmek, yönlendirmek ve kamuoyu oluşturmak konusunda oynadığı rolle dikkat çekiyor. Rekabet Kurumu’nun başlattığı soruşturma sonrasında Barım’ın ve ID İletişim’in sektördeki rolü daha fazla tartışılacak gibi görünüyor. Türkiye’nin en popüler isimlerinin menajerliğini üstlenen Barım’ın sahibi olduğu ajans Serenay Sarıkaya, Aslı Enver, Cansu Dere, Halit Ergenç, Merve Dizdar gibi ünlülerin yanı sıra Hazal Kaya ve Ali Atay gibi isimlerle çalışıyor.
İddialar arasında Barım’ın, ajansına bağlı oyuncuları ve sanatçıları nasıl ünlü ettiği, nasıl yönlendirdiği ve bu kişilerin siyasi olaylar sırasında nasıl kullanıldığı yer alıyor. Bu sistem, sanatçıların birer sembol haline getirilip kitlelere yönelik manipülasyonlarda araçsallaştırılmasına dayanıyor.
GEZİ OLAYLARI VE PELİN ÖZKAN’IN ROLÜ
2013 Mayıs’ında Gezi Olayları sırasında, Ayşe Barım’ın sanatçılarla yürüttüğü çalışmanın arkasındaki ikinci ismin Pelin Özkan olduğu iddia ediliyor. Özkan, MediaCat dergisinin sahibi olarak, reklam, iletişim ve PR dünyasında büyük bir güce sahipti. Gezi’yi “sivil bir olay” olarak göstermek için ajanslarını sürece dahil etti ve fikirleri markalaştırarak “Gezi için Yaratıcı Fikirler” kampanyasını başlattı.
Bu süreçte Pelin Özkan, Gezi Olayları’nı dünya medyasında olumlu bir şekilde lanse etmek ve Türkiye’de geniş bir kitleyi bu hareketin meşru olduğuna inandırmak için çaba harcadı. Barım ve Özkan’ın ortak çalışmaları, Gezi’ye destek vermeyen sanatçıların ve ajansların dışlanmasıyla sonuçlandı. Bazı sanatçılar AK Parti projelerinden çekildi, konserlerini iptal etti, hatta AK Parti’ye yakın firmaların reklam planlamaları bile zora sokuldu.
KARANLIK VE PUSLU BİR SİSTEMİN İÇİNDE
Ayşe Barım ve Pelin Özkan, Türkiye’nin dizi, sinema ve medya sektörlerindeki karanlık düzenin önemli aktörleri olarak gösteriliyor. İki isim, sanatçıları ve medyayı organize ederek geniş çaplı manipülasyonların bir parçası oldu.