BUĞRA KARDAN İSTANBUL
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücrete yüzde 30 artış uygulanması tartışılıyor.. 2025 için net 22 bin 104 lira olarak açıklanan ücretle sabit gelirliler dolar bazında korunmuş oldular.. alt ve orta gelir grubunun alım gücü korunda hatta kuvvetlendirildi.
Gelir ve vergi rekorlarıyla anılan para babalarından ise çıt çıkmadı. Kârlarını katlayıp duran TÜSİAD üyeleri, köşe bucak kaçmaya başladı.
YOKLUĞA MAHKÛM ETTİĞİNİZ ÇALIŞANLARA BAKIN
Makro verilerden ve planlardan yola çıkılarak belirlenen, fahiş fiyat artışlarını önleyerek vurguncuların ellerini kollarını bağlayan yeni asgari ücreti beğenmeyen CHP’li belediye başkanlarına da vergi yağdı. Toplumun kahir ekseriyeti, aralarında Ekrem İmamoğlu ve Tanju Özcan’ın da bulunduğu başkanlara “Asgari ücreti bırakın da yokluğa mahkûm ettiğiniz çalışanlarınıza bakın” diye seslendi. Ekonomistler de devletin tabanı belirleyerek görevini tamamladığını belirttiler. Topun patronlarda olduğuna işaret ederek, “Para babalarının kârlarını çalışanlarıyla paylaşmalarının vakti geldi” ifadesini kullandılar. Asgari ücrete burun kıvıran CHP’li belediye başkanlarına ise “Siz onu bırakın da işçilerinizin maaşlarını ve prim borçlarını ödeyin” yanıtını verdiler.
EMEKÇİ KÂRDAN DAHA FAZLA PAY ALSIN
Akit’e konuşan iktisatçı Dr. İsmail Çapak, şunları kaydetti: “Devlet, asgari ücrete yüzde 30 zam uygulayarak tabanı belirledi. Sıra patronlarda. Patronların çalışanların maaşlarına yüzde 30’un üzerinde zam yapmaları mümkün. Paraya ‘Para’ demeyen TÜSİAD üyelerinin emekçilere daha iyi imkânlar tanımaları mümkün. Şu muhakkak ki gruplar, şirketler kârlarına kâr katıyor. Yüzde 200’e, yüzde 100’e varan kârlardan söz ediliyor. O kârlardan neden çalışanlar daha çok pay almasın? Yine asgari ücret için art arda toplantılar yapıldı. İlk toplantılarda rakam telaffuz edilmedi. Türk-İş tarafından 29 bin 500 lira önerildi. En uçuk öneriyi ise CHP ortaya attı. Özgür Özel, ’30 bin liranın altında yokuz’ dedi. Özel, muhtemelen CHP’li belediyelerce ödenmeyen ya da ertelenen maaşları unuttu. Tabii asgari ücret için tahmin edilen oran yüzde 45 idi. Bu tahmin tutmadı. Asgari ücret, istihdam dengesi odağa alınarak ve fahiş fiyat artışına mahal vermeme kaygısı güdülerek yüzde 30 artırıldı. Asgari ücret, daha da artırılabilirdi. Ancak jeosiyasi riskler varken, bölgemizde savaşlar ve işgal girişimleri devam ederken bu yapılabildi. Ezcümle devlet, tabanı belirleyip görevini ifa etti. Sıra asgari ücrete burun kıvıran CHP’li belediyelerde. Sıra ülkenin kaymağını yiyen para babalarında.”
BİR BAHANE DAHA ORTADAN KALKTI
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Dinç ise şunları söyledi: “Asgari ücret zammı yüzde 30 oldu. Hayırlı olsun. Müşahede ediyoruz ki enflasyonla mücadelede alt ve orta gelir grubunun eli taşın altına sokturuldu. Üst gelir grubunun da elini taşın altına sokturacak adımlar atılması gerekli hâle geldi. Asgari ücret kararında istihdam dengesini korumak da öncelenmiş gibi görünüyor. İşveren kesimi, asgari ücretin seviyesinden memnun. Fakat bu asgari ücret kararı, dolar kurunda bir düşüşle bağlantılanacaktır. Bu da asgari ücretin yeni seviyesinden memnun olan işveren kesimi için başka bir sorun olacaktır. Yani daha değerli lira ortamı -asgari ücrette yüksek artışa benzer şekilde- işveren kesimini zorlayacaktır. Anlıyoruz ki ileri endeksleme hususunda Merkez Bankası’nın ekonominin geneli üzerinde baskısı oldu. Asgari ücret kararı bunun ürünü oldu. Elbette hükümet, Merkez Bankası ahenk içinde olduğunu ortaya koydu. Bu ahengin diğer dezenflasyonist kararlara yansımasını toplumun beklemek gibi bir hakkı da oldu.” Dinç, “Asgari ücrete yüzde 30 zam uygulanarak spekülatörlerin ellerinden bir bahanenin daha alındığı unutulmamalı. Sıranın gıda ve konutta dezenflasyonist unsurları ön plana çıkaracak denetim ve üretimle fiyat artış bahanelerini ortadan kaldırmaya geldiği bilinmeli” diye ekledi.